13 Ağustos 2010 Cuma

ANTALYA GEZİSİ

Sevgili Arkadaşlarım;

Daha önceden de bu platformdan duyurduğum gibi Antalya gezisini 1 Ekim- 10 Ekim tarihleri arasında gerçekleştiriyoruz. Bu geziye katılmayı düşünenlerin Eylül'ün ilk haftasında bana haber vermelerini rica ediyorum. 1 Ekim'de orda buluşup, 2 Ekim'de mezunlar gecesi toplantımızı gerçekleştireceğiz. Daha sonra güzel bir sonbahar tatili yaparak, son derece zinde olarak evlerimize döneceğiz. Bol kahkaha, bol sohbet için bol katılım gerekli, haberlerinizi bekliyorum. Selamlar...

Metin Tombul'un Yazısı

Değerli Arkadaşım Metin Tombul'un lisemizle ilgili bana göndermiş olduğu yazıyı gene onun isteği üzerine aynen aktarıyorum. Sevgiler
ONU TANIYORSUNUZ
O altmışını devirmiş.
Tarihte bir devre imzasını atmış.-30 Eylül 1948 den bu yana bir ilim yuvası olarak bu memlekete değerli insanlar yetiştirerek hizmet etmiş. Size Erzincan Lisesi’nden söz ediyorum. Size ülkesini yurt içinde ve yurt dışında gururla temsil edip onurlandıran bir eğitim kurumunun başarılarının büyüklüğünü anlatmak istiyorum. Belki siz de onun ismini değiştirmek isteyenler gibi konunun dışında kalmış olabilirsiniz: O bir tarihtir, o bir şehrin simgesidir. O binlerce kişinin kalbinin içinde attığı bir abidedir. Ona hiç kimse asla ve asla dokunamaz. Erzincan’da Anadolu Lisesi yapılacak başka lise yok mu ki karşımızda bütün azametiyle dimdik ayakta duran bir iftihar kaynağının adını yok etmek istiyorsunuz. Göğsümüzü kabartarak girdiğimiz giriş kapısının üstünde;
HAYIRLI OLSUN
Okulumuz Erzincan Cumhuriyet Anadolu Lisesi oldu
yazılı bez pankartı gördüğümde yıkıldım.
O sabah erkenden yürüyüşe çıkmıştık eşimle birlikte, dönüşte; içinde yıllarımızı geçirdiğimiz o kutsal binanın önünden geçerken gördük yazıyı. Gözlerimize inanamadık, eşim benden evvel tavır koydu “olamaz” dedi “bunu yapamazlar”. Ben girdiğim şoktan henüz çıkamamıştım, bir iki dakika sonra kendimi toplayarak bu saçmalığı belgelemek üzere cep telefonumu eşime vererek o çirkin pankartın önünde resmimi çekmesini söyledim. Fotoğrafı anında Baba Turan’a (Turan YILMAZ) göndererek arkadaşlara iletmesini ve onların da yapılan hakareti görmelerini istedim. Çok tepki gelmiş olmalı ki değerli büyüklerimiz anında çark etmişler ama yine de bir kılıfına uydurup “ne şiş yansın, ne kebap” misali bir olurunu bulmuşlar. Ne mi yapmışlar, buyurun bunu da Erzincan’da yayınlanan Doğu Gazetesi’nin sahibi gazeteci- yazar Sayın Halil İbrahim ÖZDEMİR kardeşimizden öğrenelim. Telefonda söylediklerini size aynen aktarıyorum: ERZİNCAN LİSESİ ismi kalıyor, ancak içinde ANADOLU LİSESİ adıyla bir bölüm yer alıyor. İçinize sindi mi, sinmedi mi bilemiyorum ama eskiler buna “ehven- i şer” diyorlar. Türkçesi “hiç yoktan iyi” olma. Yani bu ne anlama geliyor; “ancak bu kadarını kurtarabildik”.
Sevgili ERZİNCAN LİSELİLER şerefiniz ayaklar altından kurtuldu. Yine eskisi gibi ERZİNCAN LİSESİ MEZUNLARI olarak göğsünüzü kabartarak dünyanın her yerinde dolaşabilirsiniz. Gelin şimdi hep birlikte “ERZİNCAN LİSESİ MARŞI”nı söyleyelim, hazır mısınız? Baba Turan bayrağı tutacak. Mustafa YILDIRIM hocamız komut verecek, Ümit GÜNGÖR hocamız kenarda bütün yakışıklılığıyla bizleri süzecek, Müdürümüz Hidayet PASİN o sakin tavrıyla yüzünde hafif bir tebessüm olanları izleyecek.

Ve maestro:

HEPİMİZ AYNI GAYE UĞRUNDA ÇIRPINIRIZ,
ELİMİZDE KİTAPLAR, MÜSPET İLİM GAYEMİZ.
YALANCILIK OLAMAZ GENÇLİĞİN GÜR SESİNDE,
GELECEĞE KOŞARIZ ERZİNCAN LİSESİ’NDE.

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Gap Resimleri 3


Gölgede çayımızı yudumluyoruz ...

Urfa'daki tarihi cami

Mustafa Öğretmen ve Yücel